Hele bakın, kulak verin sözüme!
Dinleyip düşünün şöyle derinden.
Yalanım varise deyin yüzüme,
Kahrolur giderim onun arından.
Evlendirdim kartal ile turnayı,
Mehter sivrisinek çaldı zurnayı,
Pire; rakı içti tuttu kurnayı;
Sarhoşluğu ancak geçti serinden.
Hepsinden fazladır diye hatırı,
Damızlık bıraktım koca katırı.
Eşek inatlaştı bundan ötürü;
Vazgeçmedi at’la olan kur'undan.
Kurtları, kuzuya çoban ettirdim,
Tilkiye; tavuğu, kaz'ı güttürdüm,
Hayladım tavşanı, tazı tutturdum,
Çok berbat şekilde çıktı karından.
Şaşırıp kalmayın şimdi bu lafa;
Boyumuzu ölçtü bizim Mustafa.
Göbeğime ancak çıktı zürafa;
Hırsından soluyup durur burundan.
Aslanın ağzına kolumu soktum,
Bacak arasından kündeyi taktım.
Salladım salladım yere bir çaktım;
Beli haşat olmuş kalkmaz yerinden.
Fili kucakladım attım denize,
Olmaz demeyin ha! Sizin nenize…
Balina yutarken kaçtı genize;
Hafifçe terledim onun zorundan.
Ozan Bindebir'im ne deyim daha?
Yalan sözlerime biçilmez paha.
Bu kadar güç vermiş, şükür Allah'a;
Korkarım insanın cahil, köründen.
17.04.2005
Ozan Bindebir
Hayvanlar Âleminde (Mübalağa Sanatına Örnek)
- Ayrıntılar
- Gösterim: 2300