Ne telefon ettin, ne haber saldın,
Dost olunca bir hal-hatır olmaz mı?
Gurbet ellerinde nerede kaldın?
Mektup yazsan iki satır, olmaz mı?

Haber gönder, koşup sana geleyim
Hep ağlatma, bende biraz güleyim!
Misafir et, birkaç gün de kalayım,
Ak gerdan üstünde yatır, olmaz mı?

Boş bırakma hiçbir gece yanımı,
Mutluluk içinde çıkar canımı.
Sömür iliğimi, sömür kanımı;
Erit bedenimi, bitir, olmaz mı?

Derilecek olmuş bostanın, bağın
İkiz kirazlara benzer dudağın.
Amasya elması al al yanağın,
Desen: ”İki tane götür! ” olmaz mı?

Karar verdin ise elin olmaya,
Yüksel’im emeğim giderse zay’a,
Vur boynuma, ayır iki parçaya;
Cellat isen işte satır, olmaz mı?

14.07.2002
Ozan Bindebir