İnsanın mantığı işlemez olur,
Şeriatın işte budur içyüzü.
Akıl dışılığı dışlamaz olur,
Şeriatın işte budur içyüzü.

Yöneltir insanı cine, şeytana
Akılcı ahlâkı iter bir yana.
Uhrevî bir ahlâk verir insana,
Şeriatın işte budur içyüzü.

Resim, heykel, müzik, şiir yasaktır
Aydına kirlidir, cahile paktır.
Din adına insan öldürmek haktır,
Şeriatın işte budur içyüzü.

İlâhi güçlerden bekler saadet,
Hal bu ki açlıktan kopar kıyamet.
Her işin başıdır dua, ibadet
Şeriatın işte budur içyüzü.

Din hayrına hile, yalan, rüşveti
Mubah sayar, onda görür mürveti.
Birileri böyle kapmış serveti,
Şeriatın işte budur içyüzü.

Yoksulluk fazilet, sabır işiymiş
Sabreden erdemli, olgun kişiymiş.
Kadın da şeytanmış, hem de dişiymiş
Şeriatın işte budur içyüzü.

Halka yol gösterir rüya tabiri,
Suçunu söylermiş gören kabiri.
Şeriatta gördüm kini, kibiri
Şeriatın işte budur içyüzü.

Horoz ötmüş melek gelse gözüne,
Kadın aklen eksik diyor özüne.
Tanrı kızmış her işveli sözüne,
Şeriatın işte budur içyüzü.

İnsanın genzinde şeytan uyurmuş,
Hâşâ, Tanrı bunu böyle buyurmuş.
Mollalar özenle halka duyurmuş,
Şeriatın işte budur içyüzü.

Sinek bir kanattan dökermiş zehir,
Öbür kanadından ise panzehir…
Temizler gidermiş sanki bir nehir,
Şeriatın işte budur içyüzü.

Cin ile periyle olur üfürük,
Üfürürken ara sıra tükürük…
Böylesine akıl dışı kötülük,
Şeriatın işte budur içyüzü.

Sihirle olurmuş aklın durması,
Çaresi, yobazın kafa yorması:
“Sabahları yedi acve hurması,
Şeriatın işte budur içyüzü.

Faziletmiş kan akıtmak, kindarlık
Kısasa kısasla olur dindarlık.
Mollalara meslek olmuş cindarlık,
Şeriatın işte budur içyüzü.

Överek anlatır Türk’ü vuranı,
İlle de Arapça okur Kuran’ı.
Sapık sayar; akıl, mantık yoranı
Şeriatın işte budur içyüzü.

Felâket, musibet Tanrı’dan diye,
Bize miskinliği etmiş hediye.
Arap kültürüne yazar methiye,
Şeriatın işte budur içyüzü.

Bir hayal ürünü kural vermiş ki;
Her şeyi tutarsız, her şey çelişki.
Çıkara dayalı bütün ilişki,
Şeriatın işte budur içyüzü.

Bakara’da (230) Tanrı yazmış hülleyi,
İnsanlara fena vurmuş silleyi.
Gömdürür bedeni, taşlar kelleyi
Şeriatın işte budur içyüzü.

Atatürk bozunca böyle oyunu,
Yobaz, hakarete boğmuş soyunu.
Müride içirir abdest suyunu,
Şeriatın işte budur içyüzü.

Din adamlarıdır bundan sorumlu,
Her birisi ayrı ayrı yorumlu.
Çenesi sakallı, başı sarımlı,
Şeriatın işte budur içyüzü.

Ne söyleyim böyle Kur’an kursuna,
Yüksel’i beyninden vuran kurşuna…
Yobaz kıydı aydın Turan Dursun’a,
Şeriatın işte budur içyüzü.

18.03.2003
Ozan Bindebir