Uyumadan bıkmadınız,
Ya uyanın, ya da ölün!
İktidarı yıkmadınız,
Ya uyanın, ya da ölün!
Köle devri kuruyorlar,
İt safında duruyorlar.
Çocukları vuruyorlar,
Ya uyanın, ya da ölün!
Aldatmaya namaz, niyaz
Ak demekle olmaz beyaz.
Kışa ulaşmadan; bu yaz
Ya uyanın, ya da ölün!
Yeraltında; Soma’larda…
Meydanlarda; toma’larda…
Hastanede; komalarda,
Ya uyanın, ya da ölün!
Rüşvet yedikçe yönetim,
Orada olmaz denetim.
Uyan gayri ey milletim!
Ya uyanın, ya da ölün!
Onlar derken: “Daha sömür!”
“Az ücretle fazla kömür.”
Bu kadar ucuzsa ömür,
Ya uyanın, ya da ölün!
Güvenceniz; dua, yâsin
Ne oksijen, ne de besin.
Öleceğin bir gün kesin,
Ya uyanın, ya da ölün!
Kaderin kömürden kara,
Duymuyor sizi Ankara.
Yüzlerce fakir- fukara,
Ya uyanın, ya da ölün!
Yüreğimde dert, söylerim
Belki biraz sert söylerim.
Ben sözümü mert söylerim,
Ya uyanın, ya da ölün!
İktidarın başarısı…
Başına olsun darısı.
Uyumak; ölüm yarısı
Ya uyanın, ya da ölün!
Sudan ucuzdur hayatın,
Aylık bin lira fiyatın…
Işıklar içinde yatın!
Ya uyanın, ya da ölün!
Bize reva görür talkım,
Sömürenler kapar salkım.
Bindebir der uyan halkım!
Ya uyanın, ya da ölün!
15.05.2014
Ozan Bindebir