Bin Yüz Yetmiş Bir’de İran’da Hoy’da
Doğan gönül eri; Ahi Evran’dır.
İnsanlık yol bulmuş bu asil soyda
Ahiliğin ser’i; Ahi Evran’dır.
Gün gelmiş il’inden firağı olmuş,
Fahrettin Razi’nin çırağı olmuş,
Engin gönüllerin durağı olmuş,
Benlikten özveri; Ahi Evran’dır.
Vatan olsun diye şu Anadolu
Kardeş diye sarmış yoksulu, dulu.
Fütüvvet içinde çizilmiş yolu,
Zanaatkâr mir’i; Ahi Evran’dır.
Dürüst toplum olmuş bütün emeli
Osmanlı yurduna atmış temeli.
Büyük mutasavvıf, büyük bir veli,
İlmî yönü iri; Ahi Evran’dır.
Şeyh Kirmanî derler asıl hocası
“Dini, fenni öğret!” olmuş ricası.
İlim, irfan ile tütmüş bacası,
Fatma Bacı yâri; Ahi Evran’dır.
Sosyal, iktisadi, siyasi yanı;
Toplayıp eğitmiş bunca insanı.
Otuz iki türden esnafın canı;
Atılımın feri; Ahi Evran’dır.
Moğollara karşı koymuş Kayseri,
Onların lideri bu gönül eri.
Bir sanayi kurmuş, işlemiş deri;
Debbağların pir’i; Ahi Evran’dır.
Yirmi eser vermiş çağın edibi,
Öğrenmiş öğretmiş ahlâk, edebi.
Hacı Bektaş, Yunus, Mevlana gibi;
Erenlerden biri; Ahi Evran’dır.
Erdemli esnaflık tasası ile
Dolaşmış elinde asası ile
Yedi Yüz Kırk madde yasası ile
Ahilik önderi; Ahi Evran’dır.
Yüce Yaradan’ı bilince vahit;
Hep doğrudan yana olmuştur şahit.
Kırşehir’de Moğol etmiştir şehit,
Hakk’a varan diri; Ahi Evran’dır.
Bindebir Ahilik; kardeşlik, mertlik…
Yiğitlik, dürüstlük, bir de cömertlik.
İnsandan insana yoktur namertlik;
Zenginliğin zer’i; Ahi Evran’dır.
22.06.2014
Ozan Bindebir