Yeni mi gördünüz sanki;
Kara lastik ayakkabı.
Kırk sene giydim inan ki;
Kara lastik ayakkabı.
Güneşte petrol kokardı,
Yapışır; ayak yakardı,
Ateşte erir akardı;
Kara lastik ayakkabı.
Babam çokça para verdi,
Yinede ne ise derdi,
Tabanımı törpülerdi,
Kara lastik ayakkabı.
Yeri kavrar kaymaz idi,
Yarı yolda koymaz idi.
Bizi adam saymaz idi;
Kara lastik ayakkabı.
Taşa değse aşınırdı,
Ayak pişer kaşınırdı,
Yine zevkle taşınırdı;
Kara lastik ayakkabı.
Gelirdi yaban diyardan,
Hediye olurdu yârdan,
Çekinmezdi çamur, kardan;
Kara lastik ayakkabı.
Köyde kadın, erkek, sabi
Hepsi buna olmuş tabi.
Çarığa bir entel abi;
Kara lastik ayakkabı.
Diken tabana geçerdi,
Delinir suyu içerdi,
Sahibinden vazgeçerdi;
Kara lastik ayakkabı.
Cızlavutun yamasıydı,
Hem yama hem kumasıydı.
Ayakkabının hasıydı,
Kara lastik ayakkabı.
Koruyup kollardı ferdi,
İskarpine nota verdi,
”Git ulan burjuva” derdi,
Kara lastik ayakkabı.
Bindebir yoksul bir kişi,
Bu lastiğin yoktur eşi,
Tam bir proleter işi,
Kara lastik ayakkabı.
20.11.2014
Açıklamalar: (TDK Sözlük- Şiirdeki anlamıyla)
Sabi: Küçük çocuk
Tabi: Bağımlı
Abi: Ağabey
Cızlavut: Yabancı “Gıslaved” firmasının ürettiği, bir lastik ayakkabı türü ve halk dilindeki adı.
Kuma: Aynı erkekle evli olan kadınların birbirine göre adı, ortak
Nota: Muhtıra
Burjuva: Şehirde yaşayıp özel imtiyazlardan yararlanan (Zengin sınıfı)
Proleter: Emekçi
Ozan Bindebir