Yılanlar sevişir gibi şakakta,
Sordum,”iki yanda kaş’ı” dediler.
İnciler sıkışmış sandım dudakta,
“Onlar inci gibi dişi” dediler.
‘Masum ceylan gibi bakan iki göz?’
Dilim lâl oldu da çıkmadı tek söz.”
Bağrıma düşürdü sönmeyen bir köz,
“Söndürmez Zemheri kışı” dediler.
‘Ben gideyim’ dedim dizlerim caydı,
İleri adımım geriye saydı.
Her nereye baksam gözlerim kaydı,
“Bu adamın gözü şaşı” dediler.
“Gör de anlat” diye verdiler gözlük,
Anlatmaya yetmez yirmi cilt sözlük,
Konya Ovası mı gördüğüm düzlük?
“Orası güzelin döşü” dediler.
Hiç önemli değil yenilgi, yengi
Padişahlar görse bırakır cengi.
Mavi mi, yeşil mi gözlerin rengi?
“Hürrem’deki zümrüt taşı” dediler.
Güzel sevmek zarar mıdır, kâr mıdır?
Gizlediği ayva mıdır, nar mıdır?
Güzel yâr sevene ölüm var mıdır?
“Ölmez bunu saran kişi” dediler.
Yanak güzel, dudak güzel, yüz güzel
Desem: Bindebir’i kes, as, yüz güzel!
Bu güzeli değer mi ki yüz güzel?
“Cümle güzellerin başı” dediler.
12.02.2015
Ozan Bindebir