(Dr. Yılmaz YÜKSEL’e Hitaben)

 

Perişanım Yılmaz Hoca!

Yatağa düştüm düşeli…

Sızlanırım gündüz gece,

Yatağa düştüm düşeli…

 

Her işin vardır etiği,

Kalleş çıktı bel fıtığı.

Kavranır oldum yatağı;

Yatağa düştüm düşeli…

 

Kalçam oldu delik deşik,

Düşmanın beş santim eşik…

Çocuklaştım; yoktur beşik

Yatağa düştüm düşeli…

 

Hanım verdi çorba, çayı

Çekti oku, gerdi yayı.

Üç öğün yedim fırçayı;

Yatağa düştüm düşeli…

 

Para olsa bol bol harca,

İki günde girdik borca.

Yorgan girmez oldu hurca;

Yatağa düştüm düşeli…

 

İyi olsam derim, fakat

Ayak topal, belim sakat.

Yatamadım bir gün rahat;

Yatağa düştüm düşeli…

 

Dört yanımda sekiz yastık,

Her birin bir yana bastık.

Çevremde kalmadı fıstık;

Yatağa düştüm düşeli…

 

Bindebir ararken derman,

Yatak emri çıktı ferman…

Ne hasat var, ne de harman

Yatağa düştüm düşeli…

 

20.07.2015

Ozan Bindebir