(Cinaslı Zincirbent)

Bir çıkmaza attın ki; yolum düştü bir yara,

Yara bende kaldı da saramadın nazlı yar.

İstedim ki yaramı yine sevdiğim sara,

Sara hastası oldum, yaramadın nazlı yar.

 

Yarama basmak için tuza çevirdin baz’ı

Bazı bazı dertlendim, böyle geçirdim yazı.

Yazı, kader dediler; derdin çok, mudun azı

Azı dişim sökseler, aramadın nazlı yar.

 

Bindebir’i bilmezsin, senin derdinle ağlar,

Ağlar örüldü başa, yokluk kolumu bağlar.

Bağlar, bahçeler değil; söndürmez karlı dağlar,

Dağlar sinemi aşkın, göremedin nazlı yar.

 

26.06.2016

Ozan Bindebir

 

Açıklamalar: (TDK Sözlük)

Yar: Uçurum.

Yaramak: İyi gelmek.

Bazı: Bazen.

Baz: Bir asitle birleştiğinde bir tuz oluşturan madde.

Mut: Mutluluk.

Ağ: İplik, sicim, tel vb. ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü.

Dağlamak: 1- Akan kanı dindirmek veya hasta bölümleri ortadan kaldırmak için vücudun bir yerini kızdırılmış bir metal araçla yakmak.

2- Acısı yüreğine işlemek.