Elimizden her iş gelir, velâkin;

Zor zanaat bizde vatandaş olmak…

Ne kadar sabretsen, olsan da sakin;

Zor zanaat bizde vatandaş olmak…

 

Hak, hukuk, adalet bize vız gelir

Yolsuzluğa, yoksulluğa hız gelir

İğneyi çekerler, çuvaldız gelir;

Zor zanaat bizde vatandaş olmak…

 

Ne iş kaldı, ne devletten güvence

Baba harçlık verir okumuş gence.

Bu halimiz beyler için eğlence;

Zor zanaat bizde vatandaş olmak…

 

Ürünümüz tarlalarda çürüyor,

Pahalılık hep ileri yürüyor,

İnsanları türlü derde bürüyor,

Zor zanaat bizde vatandaş olmak…

 

Sömürünün adı olmuş “yatırım”

Bu işlerde bu iktidar bitirim.

İnsanımız yarı sakat, kötürüm

Zor zanaat bizde vatandaş olmak…

 

Yabancıya sattık bunca Kurum’u,

Yandaş medya övdü böyle durumu,

Çözemedik farklı farklı yorumu,

Zor zanaat bizde vatandaş olmak…

 

Emeğimiz para etmez, pul olur

Asıl olan, vekillere kul olur

Oğlan şehit, taze gelin dul olur;

Zor zanaat bizde vatandaş olmak…

 

Müspet devrimlerin geçse de tavı,

Karşı duranlara başlattık avı.

El bilim kullanır, biz saçma sav’ı,

Zor zanaat bizde vatandaş olmak…

 

Yasanın yerine koyunca dini,

Ortaya döküldü yobazın kini.

Köpekler dişliyor öz sahibini,

Zor zanaat bizde vatandaş olmak…

 

Milletin başında kaç türlü darbe,

Denge tutturmaya sayılır arbe.

Olmadık zamanda gireriz harbe,

Zor zanaat bizde vatandaş olmak…

 

Artırdıkça artırırlar vergiyi,

Hoşlanmazlar aleyhinde yergiyi.

Kapatırlar gazeteyi, dergiyi;

Zor zanaat bizde vatandaş olmak…

 

Her tarafta kol gezerken cehalet,

Günden güne artar gider sefalet.

Parti devletine dönünce devlet;

Zor zanaat bizde vatandaş olmak…

 

Anlamaya yetmedi beş duyumuz;

Asırlardır değişmedi huyumuz.

Kendimizce kazılıyor kuyumuz,

Zor zanaat bizde vatandaş olmak…

 

Yönetenler olur ise bayağı,

Topal kalır demokrasi ayağı.

Bindebir’e atıyorlar dayağı,

Zor zanaat bizde vatandaş olmak…

 

06.06.2017

Ozan Bindebir

 

Açıklamalar: (TDK Sözlük)

 

Zanaat: İnsanların maddeye dayanan gereksinimlerini karşılamak için yapılan, öğrenimle birlikte deneyim, beceri ve ustalık gerektiren iş, sınaat.

Çuvaldız: Çuval vb. dokumalar dikmekte kullanılan, ucu yassı ve eğri, büyük iğne.

Bitirim: 1. Çok hoşa giden (kimse). 2. Yaman, zeki. 3. Kumar oynama, uyuşturucu alıp satma, dolandırıcılık yapma vb. işlerde deneyimli (kimse).

Kötürüm: 1. Yaşlılık veya sakatlık sebebiyle yürüyemeyen, ayağa kalkamayan (kimse), oturak. 2. Yürüyemeyecek derecede sakat (bacak). 3. mec. İşleyemeyen, iş yapamayan…

Müspet: Olumlu

Tav: 1. İşlenecek bir nesnede bulunması gereken ısının, nemin yeterli olması durumu. 2. Hayvanlarda besili olma durumu. 3. mec. En uygun durum ve zaman…

Sav: 1. İleri sürülerek savunulan düşünce, iddia, dava. 2. Tanıtlanması gereken önerme, tez. 3. Haber, söz.

Arbe: Teraziyi dengeye getirmek için hafif olan kefeye konulan taş, demir, çivi gibi ağırlık.

Bayağı: 1. Aşağılık, pespaye. 2. Basit, adi, amiyane, banal. 3. Herhangi bir özelliği olmayan, sıradan, alelade.