Harmana girdi de çıkmak bilmedi,

Karnını tok etti düven öküzü.

Birazcık tıpayı sıkmak bilmedi,

Her yanı bok etti düven öküzü.

 

Malamayı yiye yiye bitirdi,

Dane çarpmış, bir de güzel hötürdü,

Bu garip çiftçiyi böyle batırdı,

Varımı yok etti düven öküzü.

 

Bize unluk yoktur, hayvana saman

Ne yer, ne içeriz böyle bir zaman?

Düşmana dilemem, aman ha aman!

Herkesi şok etti düven öküzü.

 

Meydanlıkta nara attı, seslendi

Dört yapraklı yonca ile keslendi

Devlet malı boğa gibi beslendi;

Boynuzun(u) ok etti düven öküzü.

 

Elçim elçim başak çalmış azıya,

Yiyecek koymadı körpe kuzuya,

Kurtlar yesin, sürün gitsin yazıya;

Ölümü hak etti düven öküzü.

 

Korkmaz üvendire, ne de noduldan

Sanırım huy kapmış kelden, foduldan…

Bindebir vazgeçtim paradan, puldan;

Canıma tak etti düven öküzü.

 

01.07.2017

Ozan Bindebir

 

Açıklamalar: (TDK Sözlük)

 

Malama: Samanla karışık tahıl

Hötürmek: İshal olmak.

Kes: Yeşil olarak kurutulmuş ve harmanlanmış saman türü.

Elçim: 1. isim Bir defada ele alınabilecek kadar az olan nesne 2. Tutam, bir demet, bir parça

Üvendire: Çift öküzlerini yürütmek için kullanılan, ucuna nodul çakılmış uzun değnek, gönder

Nodul: Hayvanın yürüyüşünü hızlandırmak için üvendirenin veya kısa bir sopanın ucuna çakılmış sivri demir çivi

Fodul: Üstünlük taslayan, kibirlenen