Tepeden tırnağa bak, bir daha göremezsin

Bir sonraki gelişim tabutta olur belki.

Saracaksan şimdi sar, o zaman saramazsın

Bedenim bir kaç metre kaputta olur belki.

 

Benliğini sardıysa sendeki asi gurur,

Düşmana ne gerek var, ok olur seni vurur.

Ben vefasız değilim, hatıran halen durur;

Bende kalan tek resmin merbutta olur belki.

 

Neler geldi başıma, neler çektim bilmedin

Ahım arşa yükseldi, gözyaşımı silmedin.

Ayan beyan adresim, doğrulup da gelmedin

Unuttuğun bu adam, mazbutta olur belki.

 

Bilmem mutlu oldun mu, dilerim ki olasın.

Ben murat alamadım, umarım sen alasın.

Aramana gerek yok, sanma selam salasın;

Bu defa son ayrılık, sübutta olur belki.

 

Bana susar türküler, başıboş şiirlerim

Toplanırlar başıma dostlarım, şairlerim

Belki beni konuşur köylerim, şehirlerim

Lâkin dilim konuşmaz, sükûtta olur belki.

 

Terk ederim dünyayı, arkama dönüp bakmam

Bıktım artık yanmaktan, külü bir daha yakmam.

Senin ile aramda hiçbir dava bırakmam;

Tüm dünyevî davalar sukutta olur belki.

 

Bakarsın bana gelir, terk etmenin sırası;

Bindebir’i öldürür bu sevdanın yarası.

Can dediğin nedir ki, iki nefes arası…

Yerin göğün sahibi mabutta olur belki.

 

18.08.2018

Ozan Bindebir

 

Açıklamalar: (TDK Sözlük)

 

Kaput: (Kefenlik olarak da kullanılan) Bir tür Amerikan bezi

Merbut: 1. Bağlı, bağlanmış 2. İlişik, ilişkin

Mazbut: 1. Bir yere yazılmış, deftere geçirilmiş 2. Unutulmamış, hatırda kalmış

Sübut: Gerçekleşme, şüpheye yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkma

Sükût: Susma, konuşmama, söz söylememe, sessizlik

Sukut: Düşme (dava)

Mabut: Kendisine tapılan varlık