Uyan! Dedim uyanmadın, yat uyanma ey millet!

Uyuyanı uyarırlar, lâkin gider memleket.

 

Dini nasıl kullanıyor, kirletiyor siyaset,

Dindarlığın buysa senin, sen bu yola devam et!

 

İhaleler yandaşlara, paylaşılır ganimet

Göremeyen kördür artık, varsa biraz feraset.

 

Üretim yok, çok şey ithal, tek taraflı ticaret

Ekonomi dibe vurmuş; Saraylarda ziyafet.

 

Emekçiler çalışırlar, yine aynı sefalet

Baktım işten geliyorlar, çoğu canlı iskelet.

 

Uçan saray, kaçan gemi, kaç ülkeye ziyaret

Gören gözü kör ediyor, kör olası cehalet.

 

Bilimdışı eğitime hız verirken hükümet,

Nasıl olur çağdaşlıkta dünya ile rekabet?

 

Yobazların bir düşü var, huri dolu bir cennet

“Namaz kılıp, oruç tut ki, gelsin cennet ha gayret!”

 

Yobazların arzusudur; “geri gelsin hilafet”

Emperyalist oyunudur; “çıksın birkaç eyalet”

 

Dış siyaset dedikleri baştanbaşa rezalet,

İçeride yapılıyor boş sözlerle hamaset.

 

“Yürütme”yi yürüttüler, “yargı” aldı müebbet

“Ordu”, “polis” özel asker, bu da ayrı maharet…

 

Hani Başkan olduğunda kalkacaktı vesayet,

Memleketi bitirdiler, dış güçlerden şikâyet?

 

Egemenlik tek kişide, ağır basar keyfiyet…

Zamanında vermeseydin, çok mu battı hürriyet?

 

Bir kez düşün, vatanına bu kaçıncı hıyanet?

Demokrasi can çekişir, çoktan öldü adalet.

 

İki dudak arasında, koskocaman bir devlet

Bu nasıl bir aymazlıktır, bu ne yaman bir gaflet.

 

Bindebir’im kafa yorup, eylesen de kasavet,

Bu ülkede görülmüyor, yaşanmadan vahamet.

 

25.02.2019 - (4+4+4+3)

Ozan Bindebir