Hal-hatır ederken Leyla Hanım’la
“Ömer Şan Âbimiz öldü” demez mi?
Şaşkın şaşkın baktım heyecanımla…
“Neylersin olacak oldu” demez mi?

“Kaybettik” diyordu bir telefonda,
Buraya kadarmış, yolumuz son’da.
Yirmi Altı Mayıs, İki Bin On’da;
Kartal’dan bir haber geldi” demez mi?

Yetim kaldı; Selda, Seda, Nida’sı
Türküde duyulur artık sedası.
Erken değil miydi bize vedası?
Ayrılık bağrımı deldi, demez mi?

Keder yağıyordu yüzünden yere,
Şimşek çakıyordu gözünden yere,
Dalıp bakıyordu hüzünden yere,
“Kara toprak bizden aldı” demez mi?

Ahmet Turan, Onur Şan’ı, Bilge’si
Onlara sığınak oldu gölgesi.
“Türkü Baba” denen sanat bilgesi,
“Sonsuz uykusuna daldı” demez mi?

Bindebir’im nasıl anlatsam nasıl?
Nasıl çalarsan çal, bitiyor fasıl.
Tekrar doğmak; insan yaşamak asıl,
“Kendi gitti, adı kaldı” demez mi?

24.06.2010
Ozan Bindebir