Pençe vurup yaraladım döşünü,
Bir gün bana saldırmadı bağlamam.
İtaatle yapar gider işini,
Hiç başını kaldırmadı bağlamam.

Düzen verdim kulağını bükerek,
Tellerini çok kopardım çekerek.
Dert bölüştüm ona derdim dökerek;
Başka alet çaldırmadı bağlamam.

Sanma göğsü olmayınca; kayıktır,
Ne kayıktır, ne de ağaç yayıktır.
Rüşvet yemez ondan içi oyuktur;
Göbeğini doldurmadı bağlamam.

Sesi güzel çıksın, diye tellendi,
Perdesini okşadıkça dillendi.
Yüksel gibi yavaş yavaş kellendi;
Yenisini aldırmadı bağlamam.

18.10.1997
Ozan Bindebir